16 Mart 2013 Cumartesi

ANNEANNE ÇİÇEĞİ




Dokuz on  yaşlarımdayken kışın bitmekte olduğunu anneanne ve babaannemin Kurtuluş'tan yazlığa geçmeleriyle anlardım .Okullar yakın bir zaman sonra kapanacak ve uzun yaz tatili başlayacaktı.

Babaannemin Göztepe Hamam sokaktaki küçük apartmanın ikinci katındaki evinin kapıları açılmak için mayısı beklerdi.L şeklinde dönen kocaman bir terası vardı.Şimdiki gözlerimle de kocaman görür müyüm acaba o terası diye merak ederim zaman zaman ...Uzun boylu,yakışıklı,beyaz saçları kolonyayla taranmış,her daim dik yürüyen ,güçlü,kuvvetli dedem o terasta bizi beklerdi.Evin kapısından içeri girdiğimde mis gibi börek kokuları etrafı sarmış olurdu.Her evin kendine has bir kokusu vardır ya orası da insanı rahatsız etmeyen ,iştahını açan yemek kokardı.Daha yaşlılık kokacak kadar yaşlı değillerdi ..Dedem alışveriş yapmayı ve yemek yemeyi,babaannem de pişirmeyi çok severdi. Bazı yemek tariflerini gelinlere anlatmazdı .Acaba oğulları artık gelmez mi diye korkardı ?? Her bir oğlunun sevdikleri birer birer  her hafta yapılırdı.
Ev yapımı limonata torunlar devirmesin diye salondaki büfenin üzerinde büyük cam sürahide hazır beklerdi.Kardeşimle birer bardak elimize alır ,Gayrettepe'den gelecek olan amca ve kuzenler beklenirken vakit geçirmek için terastan caddeyi seyrederdik.Kimler geçiyor,nereye yetişmeye çalışıyorlar,ellerindeki poşetlerde ne taşıyorlar diye merak eder ,tahmin etmeye çalışırdık.Terasın trabzanına dolanmış hanımelileri koklar,poposundaki yeşil noktacığı çeker,sapla birlikte gelen balın tadına bakardık.Lezzetine bayılır ,yüzümüzü kocaman gülümsetirdi.Yemyeşil sarmaşıkların arasında beliren bembeyaz,narin ,mis kokulu bu çiçeklere şaşırır ,kışın bu evde kimse yokken onlara kim bakıyor nasıl yaşıyorlar  diye merak ederdik.

Aynı hanımeliler anneannemin terasını da sarmaladığından ,o zamanlar anneanneçiçeği derdim .Şimdi bir demet hanımeline yüz sürüp ,kokusunu içime çektiğimde çocukluğum aklıma geliyor.Küçük erkek kardeşimle oyunlarımızı,kuzenlerle birbirmize sataşmalarımızı,kıskançlıklarımızı ve bütün bunların yanında birbirimizi gördüğümüzdeki mutluluğumuzu hatırladıkça o naif,saf ve masum günlerimizi özlüyorum .Annemin babamın yanında güvende olmak,büyüklerimizin hayatta olması,daha kolay hayatlarımızın olması o kadar güzel bir nimetmiş ki o zamanlar farkına varamamışım .Kim varmış ki acaba ???