29 MART 2020
Uyuyamadığım bir Cumartesi akşamının sabahındayım ,saat 06.40.Günlerden Pazar. Bu aralar günlerin pek önemi kalmadı ,hergün aynı . Hatta saatler bile önemini kaybetti. Ben 13 Mart’tan beri evdeyim ,16 gün olmuş .Dünyada Covid 19 yani Corona19 virüsü var.İnsanlar ölüyorlar ..İnsanlar görmedikleri bir virüse yakalanmamak için evlerinde oturuyorlar . Dokunmaktan korkuyor ,nefes almaktan çekiniyorlar.Dışarı çıkmaları gerektiğinde maske ve eldivenlerle çıkıyorlar .Asla suratlarına dokunmuyorlar..Sokaklarda polis arabaları evinizde oturun diye anons yaparak tur atıyorlar . Kaçacak yerimiz de yok ..Bu sefer sadece bizim başımıza geldi diye de hayıflanmıyoruz çünkü tüm dünya aynı durumda. Bana çok sürreel geliyor bu durum.Hepimiz neredeyse aynı belirsizlikleri ve çaresizliği yaşıyoruz .Zengin,fakir,ünlü,ünsüz,prens,prenses,müslüman,musevi,ateist olmanın bir önemi kalmadı. Hepimizin bir olduğu gerçeği keşke böyle yüzümüze vurulmasaydı.
Biz evde oturanlar sanki senelerdir seyrettiğimiz Netflix dizilerine dahil olmuşuz da bir sonraki bölümü bekliyoruz. Ne olacağını ,ne zaman ve hangi şartlarda olayların gelişeceğini bilememek çok yıpratıcı.
Bir boşluk duygusu var içimde..Bir yanım bunun mutlaka biteceğini hatırlatıyor ,diğer yanım da acaba diyor..
Ben en çok ne için korkuyorum diye düşünüyorum...
Bir iki ay evvel okuduğum kitapta hava elementinin özelliklerine sahip olduğumu okumuştum .. İnsanlar hava ,ateş,toprak ,su özelliklerini taşıyabiliyor ve hayattaki seçimlerimizi ,İlişkilerimizi etkiliyor .Bana çok mAntıklı ve aydınlatıcı gelmişti.
Dün akşam dengesi boZulan hava nasıl dengeye getirilir diye kitabı yeniden elime aldım.İnsanlarla sosyalleşmesi ,nefes çalışmaları ,meditasyon ve yazı yazmak iyi gelirmiş diye okuyunca yazmaya karar verdim ..
Belki iyi gelecektir ..
Zaten neyin iyi gelip gelmeyeceğini bu yeni düzende anlamaya çalışıyorum. Çocuklar ve Harun sürekli beraberiz. Sağlıklı ve beraber kalabildiğimiz için şükrediyorum. Beraber olamadıklarımıZla iletişimi hiç koparmıyoruz .
Mesela şu an yağmur yağıyor ,sokaklar boş,tek tük araba sesi geliyor. Çöp arabaları çöp topluyor,gün başlıyor .Şimdilik gün evde başlayıp evde bitiyor. 42 senelik hayatımda bu bilinmezlik beni çok huzursuz ediyor. Senelerdir okuduklarımı hatırlıyorum ve aslında hayatın beklenmedik olduğunu çoktan kavramış olduğumu kendime hatırlatıyorum..Önemli olanın adapte olabilmek becerisi olduğunun da farkındayım ama benden 30 yaş küçük çocukların olgunluğu ve kabul edişleri beni şaşırtıyor..
Günü yaşamak olduğunu bir kez daha kavrıyorum. Önlerine bakıyorlar. Bugün ne yapıcaz,bugün ne yiyeceğiz,bugün ne oyun oynayacağız..Hiç yarından bahsetmiyorlar ..
Düşünmeye değer..